zoho_crm

TR

zoho_crm

EN

Bir Salgından 5 Pazarlama Dersi

10.04.20 07:02 AM By Can

Dünya, tarihindeki en kötü salgınlardan birini yaşıyor ve tıpkı tüm trajedilerde olduğu gibi bu kriz hem coğrafyalarda hem de endüstrilerde işletmeler açısından büyük ekonomik sorunlara yol açıyor. Bu zamanlarda ne yapılması ya da ne yapılmaması gerektiği hakkında yeterince konuşuldu, biz bu blog yazımızda bunlardan bahsetmeyeceğiz. Bunun yerine, mevcut salgın ve mevcut iş ortamı arasındaki benzerlikleri ve pazarlamacıların bu ortamdan öğrenebilecekleri dersleri konuşmak istiyoruz. 

bir salgından 5 pazarlama dersi

1-    Erken Aşamalarında Anormallikleri Saptayın

Virüs ve bulaşıcılık potansiyeli, doktorların yeni grip benzeri enfeksiyon eğilimindeki artışı fark ettikleri Kasım ayında tanımlanmalıdır.

  

Trendler, gelgitler gibidir, tam ortasında yakalanana kadar şiddetini fark etmezsiniz. Pazarlamacılar, trendleri hızlı bir şekilde tespit etmeli ve bu trendlerdeki düzensizlikler konusunda gözlerini açık tutmalıdırlar. Yeni trendlerin çoğuna, bir önceki trendin karşılık geldiği düşüşün eşlik ettiğini anlamak da önemlidir. Eğer elektrikli araçların trendini tanımlamanız gerekseydi, benzinli araçların azalan satışlarında (normal satış listelerinde bir anormallik) daha derine inmeniz, bir trend keşfi açısından harika bir başlangıç noktası olurdu. Benzinden elektrikli araçlara geçiş, koladan kahveye geçiş ve vegan gıda noktasındaki artış, tüm bunlar bugün bildiğimiz trendlerdir. Ama onları önce kim fark etti? Ortaya çıkan bu örnekleri erken aşamalarında tanımlayabilen herhangi bir pazarlamacı, hazırlıksız yakalanmaktan ziyade bu gelişen tercihlere uyum sağlamak ve bu trendlere hitap etme konusunda büyük bir avantaja sahip olacaktır.

2-    Hızlı hareket edin. Kararları ertelemeyin

Dünya çapındaki karantinalar ocak ayında yürürlüğe girmiş olmalıydı. Hükümetler, bürokrasiyi kesmeli ve daha hızlı tepki vermeliler.

Çeviklik önemlidir. Bir şeylerin yapılması gerektiğini anladığınız anda, hemen yapın. Bir sorun ya da olay yeniyse ve daha önce karşılaşılmadıysa, sözde uzmanları beklemeyin! Hiç kimse yeni bir şey hakkında uzman değildir. Bunun yerine, inandığınız şey için gerekeni yapın ve planınızı mümkün olduğunda hızlı bir şekilde eyleme geçirin. Hiyerarşi ve bürokrasiyi de kesmek önemlidir. Bu nedenle küçük şirketler büyük şirketlere nazaran daha fazla çeviklik gösterirler. Cisco ve Zoom’u şimdi karşılaştırın ve farkı görün.

  

3-    Bağımlılıkları ve Dalgalanma Etkilerini Anlayın

  

İlk varsayımlar, yalnızca seyahet ve turizm endüstrisinin etkilenme potansiyeli olduğunu gösteriyordu. Ama şimdi, etki çok daha kötü. Bugün neredeyse her sektör etkileniyor.

  

İş dünyasında, pek çok şey gerçekten bağımsız değildir. Çoğu aktivite birbirine bağlıdır ve dalgalanma etkileri oldukça yaygındır. Küçük bir donanımın arızalanması, tüm montaj hattını durdurabilir. Bir düzeltme okumasının başarısız olması, bir reklam kampanyasının tamamını zayıflatabilir. Bir sektördeki kaza, başka bir sektördeki tüketicinin durumunu etkileyebilir. Pazarlamacılar, bu bağımlılıkları ve birinin diğerini nasıl olumsuz yönde etkileyebileceğini anlamalı, saygı duymalı ve hazırlanmalıdır. Bugünün birbirine bağlı dünyasında hiçbir şey gerçekten bağımsız değildir.

  

4-    Hiç Kimsenin Gerçeğe Karşı Bağışıklığı Yoktur

Bütün insanlar hastalık riski taşır-hatta devlet başkanları bile. Enfekte olan insanların sayısı fazla olmasına rağmen, adapte olabilen bireyler ve ülkeler en iyi sonuçları alır.

  

Asla bir şeylere kesin gözüyle bakmayın. Markanız, dünyanın en büyüğü olabilir, ancak bu yenilmez olduğunuz anlamına gelmez. Tarih, değişen ihtiyaçlara karşın evrimleşmekte başarısız olan büyük isimlerle doludur. Algı ve iletişim bugünün iş dünyası için önemlidir. Bu nedenle eldeki duruma uyum sağlamazsanız, markanıza yönelik algının daha da kötüye gideceğini kabul etmek önemlidir. Mevcut kriz ışığında, bazı SaaS firmaları hizmetlerini ücretsiz sunuyor, alkol şirketleri dezenfektan üretiyor, otelleri mekanlarını izolasyon merkezleri olarak sunuyor. Bunları yapmak parasal anlamda bir kar sağlıyor mu? Belki de hayır. Peki, nitelikli parasal olmayan bir fayda var mı? Kesinlikle, evet!

5-    Dürüst, Yaratıcı Bir Yaklaşım Benimseyin

Hükümetler dürüst olmalı ve test için yenilikçi stratejilere odaklanmalıdır.

  

Başarılı pazarlama ya da reklamcılık, prestijli ajanslarla çalışmak için büyük miktarda para harcamakla ilgili değildir. Süslü Super Bowl veya Times Square spotlarını satın almakla da ilgili değildir. Başarılı pazarlama, gerçekle ve bu gerçeğin etrafındaki anlatıyla ilgilidir. Dünyanın ünlü reklam kampanyalarından birine bakalım; ‘Süt var mı?’ 1993 yılında gerçeğe odaklanan bu kampanya ilginç bir şekilde anlatıldı. İnsanlar sadece tükendiğinde süt alıyorlar.

Mevcut iş ortamının zor olduğunu kabul etmeliyiz. Fakat, çaresiz zamanlar çaresiz önlemler gerektirir ve eğer bu tür sert önlemler alırsak, bu da geçecektir. Elbette, bazı kendine has uzmanlar bundan hoşlanmayabilir, ama kimin umrunda? Bir pazarlamacı olarak, bir şeye ve sadece bir şeye sadık olmalısınız; Markanıza! Bazı markalar (Stella Artois, Heinz veya Colgate gibi) yüzyıllar boyunca hayatta kaldı. Dünya savaşlarına, bunalımlara, vebalara ve daha fazlasına katlandılar. Neden? Çünkü, arkalarındaki insanlar asla pes etmedi!

  

Pazarlamacılar olarak ölümlü olabiliriz, ancak markalarımız değil. Onları sonsuza dek yaşatmaya çalışalım!

Can